Girne

Girne Kuzey Kıbrıs’ın Popüler Şehri Girne

Kuzey Kıbrıs’ın en turistik liman kenti olma unvanını taşıyan Girne, uzun ve çalkantılı bir tarihe sahip. Roma, Bizans, Osmanlı gibi birçok imparatorluğun egemenliğine girmiş şehir, bu imparatorluklara ait çok sayıda tarihi eseri barındırır. Fakat Girne en çok kalesi ve limanıyla bilinir. Kentin popülerleştikçe birçok otel ve casino acilmiş, ve birçok otel ve casino açıldıkça kentin nüfusu da giderek artmıştır.

Girne’nin Tarihi

Girne’nin ilk yerleşimcileri Yunanistan’dan gelmişlerdir ve Girne’de toprak üstünde ve altında buldukları buraya özgü taşları kullanarak kendilerine sil baştan bir şehir inşa etmişlerdir. Romalıların adaya ulaşmasına kadar şehir büyüyüp gelişmiş ve popülerliğine popülerlik katmıştır. 17. yüzyılda Arap istilası başlayınca Girne’yi etrafını çevreleyen duvarlar korumuştur. Girne’nin bu dönemlerinde kıyılarda yasamak oldukça tehlikeliydi ve Girne Kalesi bu donemde savunma amacıyla inşa edildi. Tahrip edildikçe yenisi yapılmış ve sonunda Girne’de kıyıya bakan ve limanı koruyan dört kale birbiri ardına inşa edilmiştir.

Girne KalesiVenedik Zamanında Girne

Venedikliler Girne’ye geldiğinde takvimler 1300 yılını gösteriyordu ve Girne çoktan korunaklı bir şehir halini almıştı. Kalenin etrafı hendeklerle çevriliydi ve bu yüzden şehre giriş neredeyse imkânsızdı. Şehre girmek isteyen gemilerin özel izin alması gerekiyordu ve gemileri engellemek için limanın girişine zincir çekilmişti. Venedikliler zamanla Girne’yi olduğundan daha da korunaklı bir şehir haline dönüştürmek için kolları sıvadılar. Kaleyi büyüttüler ve limana bugünkü seklini verdiler. Şehrin içinde de bazı değişikliler yaparak yeni binalar inşa ettiler. Bu binalardan en unlusu olan ve Girne limanında bulunan Halk Sanatları Müzesi Venedikliler döneminde inşa edilmiştir.

Venediklilerin Osmanlılarla Girne için yaptıkları mücadeleyi kaybetmesiyle Girne el değiştirdi ve 1571’de Osmanlı egemenliğine girdi. Osmanlı askerleri burada kalıp adaya yerleşmeyi tercih ettiler. Adaya yerleşimi teşvik etmek için Osmanlı İmparatorluğu adaya yerleşmeyi seçenler için vergi indirimleri ve teşvik tedbirleri uyguladılar. 1878lere gelindiğinde 95,000 Kıbrıslı Türk adayı ev olarak benimsemişti bile.

GemiYıllar Boyunca Girne

Girne’de 1800lü yılların başında sadece birkaç aile yasarken 20. yüzyılın başlarında bu sayı binleri buldu. Kıbrıs, İngilizlerin yönetimine geçince Girne emekli İngiliz turistler için popüler bir yerleşim mekânı haline geldi. Girne’nin ne kadar popüler bir yer olduğunu anlamak için Girne limanına bakmak yeterli. Limanın çevresinde bulunan restoranları bir saniye bile bos görmek mümkün değil. Bu restoranların birinde oturun ve etrafınızdaki dünyanın ne kadar hızlı akıp geçtiğine şahit olun. Yeme içme ve eğlence konusunda hiç sıkıntı çekmezsiniz. O yüzden dilediğiniz restorana gönül rahatlığıyla oturabilirsiniz.

Girne’nin Simgesi Girne Kalesi

Girne Kalesi, limanın hemen başında konumlanmıştır ve Girne’ye gelen her turistin ilk uğradığı yer burasıdır. Kalenin tepesine çıktığınızda harika şehir manzarası başınızı döndürecek. Aman dikkatli olun, düşmeyin! Girne Kalesi’nin içinde Helenistik döneme ait bir donanma gemisinin kalıntısını göreceğiniz Batık Gemi Müzesi bulunur. İlginizi çekebilecek bir cazibeye sahip olduğunu düşünüyoruz...

Girne’de Küçük Bir Alışveriş Kaçamağı

Girne limanının biraz ötesinde uzanan şehrin daracık sokakları hediyelik eşya alabileceğiniz dükkânlar, sanat atölyeleri ve tarihi binalarla çevrilidir. Kıbrıs Cafer Ağa Camii bu daracık sokaklarda rahatlıkla bulabileceğiniz adanın en eski camilerinden biridir. 1570’lerde yaptırılmıştır ve tek minareli bir yapıdadır. Yere pazarlarda Girne’nin en taze meyve ve sebzelerinizle sepetinizi doldurup sonra da bu ürünleri afiyetle yemenin keyfini çıkarın. Eğer tatilinizi Girne’de geçirmiyorsanız Girne’ye kesinlikle bir araba kiralayıp gelmelisiniz. Kıbrıs’a gelip de Girne’yi görmeden dönerseniz omur boyu bunun pişmanlığını çekersiniz, bizden uyarması! Pacific Rent-A-Car’ın ofisinin Girne’de bulunduğunu da hemen hatırlatalım.